Pearson Korelasyon Katsayısı

Zorluk Derecesi J

İki sürekli değişkenin aralarında doğrusal bir ilişki olduğu düşünülmüş ise bu ilişkinin derecesini Pearson Korelasyon katsayısı ile ortaya çıkartmak mümkündür. Pearson korelasyon katsayısıyla iki değişken arasındaki ilişkinin derecesi ve yönü belirlenebilir (Büyüköztürk, 2015, s. 31).
Korelasyon katsayısı iki değişken arasındaki ilişkiyi gösteren sayısal bir değerdir ve “r” ile gösterilir (Salkind, 2015, s. 77). Korelasyon katsayısı  -1 ile +1 arasında değerler alır. Evren için korelasyon katsayısı ρ (rho) ile gösterilirken örneklem için bu katsayı “r” ile gösterilir. Güriş ve Astar’a (2015, s. 290) göre korelasyon katsayısı +1 ve -1 değerlerine yaklaştıkça kuvvetli ilişki, sıfıra yaklaştıkça zayıf ilişki, 0,50 değerine yaklaştıkça da orta düzey ilişki vardır denilebilmektedir. r değerinin 0 çıkması iki değişken arasında doğrusal bir ilişki bulunmadığını göstermektedir.  Öte yandan, korelasyon katsayısı -1 çıkar ise negatif yönde tam doğrusal bir ilişki bulunduğu ve bir değişkenin değeri artarken (ya da azalırken) diğer değişkenin değeri aynı oranda azaldığı (ya da arttığı) sonucu çıkartılabilir (Thompson, 2008, s. 103). Benzer şekilde, korelasyon analizinde +1 değeri çıktığı durumlarda iki değişken arsında pozitif yönde tam doğrusal bir ilişki vardır denebilir.



X ile Y arasındaki korelasyon katsayısı (rXY), Y ile X arasındaki korelasyon katsayısı (rYX) ile aynıdır (Akın, 2013, s. 241). Şekil 1-a ve Şekil 1-b bakıldığında değişkenlerin koordinat düzleminde yeri değişse bile korelasyon katsayısının büyüklüğü değişmemektedir.


















Şekil 1-a.























Şekil 1-b.

Pearson Korelasyon katsayısının hesaplanmasıyla iki değişken arasındaki ilişkinin yönü (pozitif-negatif), kuvveti (düşük, orta, yüksek), açıklanan varyansı (determinasyon katsayısı, r2), istatistiksel anlamlılık (p < 0,05) ve pratik anlamlılık (etki büyüklüğü) konuları hakkında bilgi edinilebilir (Büyüköztürk, 2015, s. 31-32).

Pearson korelasyon katsayısının formülü aşağıdaki biçimde verilmektedir.
Formül:         




n: örneklem büyüklüğü
X: X değişkeninden elde edilen değerler
Y : Y değişkeninden elde edilen değerler

Pearson Korelasyon Katsayısına ait varsayımlar aşağıda belirtilmiştir.


Varsayımlar
  • Korelasyon her zaman en az iki değişken ile hesaplanabilir. Bu sebepten korelasyon analizi yapabilmek için iki farklı değişkenin olması beklenir (Salkind, 2015, s. 79).
  • Korelasyon analizi yapılması istenen değişkenlerin verileri evrenden rasgele olarak seçilmiş olmalıdır (Can, 2018, s. 371).
  • İlişkisi hesaplanan veri çiftlerinin birbirinden bağımsız değerler olmasına dikkat edilmelidir (Can, 2018, s. 371).
  • Korelasyon analizi yapabilmek için değişkenlerin sürekli değişken olması (en az eşit aralıklı ölçekli) (Büyüköztürk, 2015, s. 31; Kalaycı, 2010, s. 115). Değişkenlerin normal dağılım varsayımını sağlayıp sağlamadıklarını kontrol etmek için buraya tıklayınız.

UYARI: Korelasyonun katsayısının mutlak değeri alındığında ilişkinin gücünü görürüz. Örneğin, korelasyon katsayısı  -0,80 olan iki değişkenin ilişkisi, +0,60 olan diğer iki değişkenin ilişkisinden daha güçlüdür (Salkind, 2015, s. 79).  Korelasyon katsayısının – (negatif) olması o değerin zayıf bir ilişki kuvveti göstermez.

UYARI: Korelasyon katsayının negatif değerler alması bu iki değişken arasındaki ilişkinin kötü olduğu (negatif bir anlam yükleyerek) anlamına gelmemektedir. Benzer şekilde, pozitif korelasyon katsayısı iyi bir değer olarak görülmemelidir (Salkind, 2015, s. 79-80).

UYARI: Korelasyon analizi bulguları bazı araştırmacılar tarafından yanlış yorumlanabilmektedir. Korelasyon analizi regresyon analizi ile karıştırılarak değişkenlerin birbirine etkisi üzerinden sonuçlar çıkarabilmektedirler. Özellikle, pozitif ve istatistiksel olarak manalı çıkmış olsa dahi neden-sonuç ilişkisi biçiminde yorumlanamaz (Alpar, 2016, s. 415; Can, 2018, s. 370; Huck, 2008, s. 222; Salkind, 2015, s. 91). Diğer bir deyişle, iki değişken arasında pozitif yönde bir doğrusal ilişki bulunduğunda birinci değişkenin ikinci değişkene sebep olduğu ifadesi kullanılamaz (Kalaycı, 2010, s. 115). Çünkü korelasyon analizinde bağımlı-bağımsız değişken ayrımı yoktur. Örneğin, yüksek lisans öğrencilerin araştırma yöntemleri dersi başarıları ile istatistik başarıları arasında pozitif yönde ilişki bulunduysa bu sonuç doğrultusunda araştırma yöntemleri dersi başarısının bir sonucu olarak istatistik dersinden başarılı olmuşlardır yorumu yapılamaz. Field’e (2009, s. 173-174) göre bu durumun iki sebebi vardır: üçüncü bir değişkenin varlığı ve nedenselliğin yönü. Öğrencilerin araştırma yöntemleri dersi başarıları ile istatistik dersi başarıları arasındaki ilişki üçüncü bir değişken vasıtasıyla olabilir. Ayrıca korelasyon katsayısı hangi değişkenin hangisine etki ettiği konusunda bilgi içermemektedir (Field, 2009, s. 174). Bu sebeplerden dolayı korelasyonu nedensel amaçlarla kullanmak yanıltıcı olmaktadır.  Korelasyon ve nedensellik kavramları hakkında geniş bilgiye ulaşmak için Alpar (2016, s. 415) ve Howell (2008, s. 190-191) kaynaklarına başvurabilirsiniz.

Korelasyon katsayısını hesaplarken dikkat edilmesi gereken diğer bir nokta ise değişkenlerin alındığı değişim aralığıdır. Homojen yapıdaki değişkenler heterojen değişkenlere nazaran daha düşük korelasyon katsayısı üretirler (Howell, 2008, s. 185; Salkind, 2015, s. 80). Örneğin; öğrencilerin istatistik dersine karşı tutumu ile istatistik dersine dair başarıları arasındaki ilişki incelenmek istendiğinde yüksek tutuma sahip öğrencilerin olduğu bir çalışma grubu kullanılırsa elde edilecek korelasyon katsayısı genel öğrenci profilinden düşük çıkacaktır. Bu örnekten hareketle, örneklem seçiminde çeşitliliğe gidilmesi ilişkinin kuvveti açısından önem arz etmektedir. Eğer verilerin hepsini kullanılmış olsaydı daha yüksek bir korelasyon değeri verirken (r=,427) verileri 1 ile 3 arasında kısıtladığımızda korelasyon katsayısı (r= -,357) düşmektedir.
 
Değişim aralığının boyutunun yanı sıra uç değerlerin de korelasyon katsayısına etkisi yadsınamaz boyutlardadır (Howell, 2008, s. 188). Araştırmacılar ilişkisini hesaplamak istedikleri değişkenlerin uç değerlere sahip olup olmadıklarını öncelikle kontrol etmelilerdir. Bu sayede anlamsız sonuçların çıkmasını engellemiş olurlar.


Uyarı: Formüller yardımıyla veya istatistik programları vasıtasıyla korelasyon katsayısının hesaplanması tek başına yeterli olmayabilir. Küçük örneklemlerde korelasyon katsayıları elde edilmesine rağmen bu değerler istatistiksel olarak anlamlı bulunmayabilir. Örneğin, 20 birimlik bir örneklem üzerinden yapılan korelasyon katsayısı 0,30 elde edilmiş olabilir. Ancak Korelasyon analizi sonucuna göre bu 0,30 değeri sıfırdan farklı çıkmayabilir. Bu sebepten, hesaplanan korelasyon katsayısının sıfırdan farklı olduğunun korelasyon analizi (hipotez testi) ile gösterilmesi gerekmektedir (Büyüköztürk, 2015, s. 32).

Uyarı: r değeri iki değişken arasındaki doğrusal ilişkinin yönünü ve kuvvetini verir. Ancak, doğrusal olmayan ilişiklerin bulunduğu durumlarda r değeri yanıltıcı olabilir (Alpar, 2016, s. 422).

Pearson Korelasyon Katsayısı ve Dereceleri
Şeref Kalaycı’nın kitabında bulunan Pearson korelasyon katsayıları ve derecelerine ilişkin yorumlar aşağıdaki tabloda verilmiştir (Kalaycı, 2010, s. 116).

r (korelasyon katsayısı)
İlişki yorumu
0,00-0,25
Çok zayıf
0,26-0,49
Zayıf
0,50-0,69
Orta
0,70-0,89
Yüksek
0,90-1,00
Çok yüksek

Şener Büyüköztürk’ün kitabında ise korelasyon katsayısının kuvvetine dair yorumları aşağıdaki tabloda verilmiştir (Büyüköztürk, 2015, s. 32).

r (korelasyon katsayısı)
İlişki yorumu
0,00-0,30
Düşük
0,30-0,70
Orta
0,70-1,00
Yüksek

Neil Salkind’in kitabının ikinci bölümünde yer alan korelasyon katsayısının yorumlanması aşağıdaki tabloda gösterilmiştir (Salkind, 2015, s. 88).

r (korelasyon katsayısı)
İlişki yorumu
0,00-0,20
Zayıf ilişki veya ilişki yok
0,20-0,40
Zayıf
0,40-0,60
Orta
0,60-0,80
Güçlü
0,80-1,00
Çok güçlü


Alpar’a (2016, s. 419) göre Pearson korelasyon katsayısına dair nitelendirmeler aşağıdaki biçimde ifade edilmiştir.

r (korelasyon katsayısı)
İlişki yorumu
0,00-0,19
Önemsenmeyecek düzeyde ilişki veya ilişki yok
0,20-0,39
Zayıf (düşük) ilişki
0,40-0,69
Orta düzeyde ilişki
0,70-0,89
Kuvvetli ilişki
0,90-1,00
Çok kuvvetli ilişki

Her ne kadar kitaplarda korelasyonun 1,00 veya -1,00 olma durumlarından bahsedilse de sosyal bilimlerde yapılan araştırmalarda tam/ mükemmel pozitif ve tam/mükemmel negatif korelasyon (r = +1,00 veya -1,00 ) bulma ihtimali çok azdır (Salkind, 2015, s. 85). İki değişkenine ait korelasyonun 1,00 çıkması bu değişkenlerin ortak noktalarının %100 olması demektir. Böylece bu iki değişken aynı olguyu ölçüyor denebilir. Bu sebepten, sosyal bilimlerdeki analizlerde iki değişken arasındaki ilişkinin yüksek olması ancak mükemmel olmaması beklenir (Salkind, 2015, s. 85).
Korelasyon analizlerinde ortaya çıkan Pearson r değerini sıfırdan farklı bulamamanın birkaç sebebi olabilir. Bunlardan ilki gerçekte iki değişken arasındaki hiçbir ilişki yoktur ve ikincisi ise iki değişken arasında lineer olmayan bir ilişki vardır (Runyon ve Audney, 1980, s. 126). Bu durumlardan ikincisinin olup olmadığını saçılım grafiği yardımıyla ortaya çıkartabiliriz. Her durumda iki değişken arasında lineer olmayan bir ilişkinin varlığı araştırılmaya değerdir.
Eğer araştırmanıza katılan ve ilişkilerini incelemek istediğiniz değişken sayısı ikiden fazla ise korelasyon matrisi yardımıyla ikili korelasyon değerlerini gösterebilirsiniz (Alpar, 2016, s. 423; Howell, 2008, s. 195; Huck, 2008, s. 210). Korelasyon matrisi; tüm değişkenlerin ikişerli eşleştirilmiş korelasyonlarının bulunduğu matris formatıdır ve bu matris simetriktir (Howell, 2008, s. 1995). Genellikle sosyal bilimlerdeki araştırmalarda bu formatta bir tablo istenmektedir.

Tablo
Korelasyon matrisi

X
Y
Z
W
X
1,00
rXY
rXZ
rXW
Y
rYX
1,00
rYZ
rYW
Z
rZX
rZY
1,00
rZW
W
rWX
rWY
rWZ
1,00

Korelasyon Katsayısını Nasıl Yorumlarız?

Korelasyon katsayısını hesaplamanın farklı yolları olduğunu biliyoruz. Hangi yöntemlerle olursa olsun elde edilen r değerini nasıl yorumlamamız gerektiği konusunda şüpheye düşebiliriz. Farklı kaynaklarda farklı referans değerlerinin verilmesi (yukarıdaki kaynaklara bakınız) ve ilişkinin gücünün öznel yargılara bağlı olması r değerini doğrudan yorumlamanın yanıltıcı olabileceği sonucu doğurmaktadır (Salkind, 2015, s. 88). Ayrıca bir r değerinin istatistiksel olarak anlamlı çıkması (p < 0,05) bu değerin pratikte anlamlı olacağı anlamına gelmemektedir (Akbulut, 2010, s. 52). Etki büyüklüğü hesaplamalarına göre ,30’dan küçük korelasyon değerleri küçük etki olarak yorumlanmaktadır (Cohen, 1988). Ancak buna karşın determinasyon katsayısı ortaya atılmış ve korelasyon katsayısının gücünü daha hassas olarak yorumlamamıza yardımcı olmaktadır. Determinasyon katsayısı korelasyon katsayısının karesi olarak hesaplanır (Akbulut, 2010, s. 52; Büyüköztürk, 2015, s. 31) ve bir değişkendeki değişiminin ne kadarının diğer değişkenden kaynaklandığını gösterir (Can, 2018, s. 373; Field, 2009, s. 179; Salkind, 2015, s. 89). Genellikle “r2 “ biçiminde gösterilen bu değer, 0 ile 1 arasında yer alabilmektedir (Akın, 2013, s. 237). Determinasyon katsayısı korelasyon katsayısına göre daha avantajlı görünse de ilişkinin yönünü belirtmediği için tek başına değerlendirmek yerine iki katsayısının birlikte verilmesi tavsiye edilir (Thompson, 2008, s. 109). Determinasyon katsayısı iki boyutlu düzlemde hesaplandığı için (alan dünyasında) yüzdelik olarak yorumlanabilmektedir (Thompson, 2008, s. 108). Örneğin, öğrencilerin istatistik dersine karşı tutumları ile istatistik dersi başarıları arasındaki korelasyon 0,60 çıkmış ise determinasyon katsayısı (0,60)2= 0,36 değeri elde edilir. Bu demektir ki istatistik dersi başarısındaki değişimin (varyansın) %36’sı istatistik dersine karşı tutum tarafından açıklanabilmektedir. Determinasyon katsayısını yardımıyla bir değişkendeki değişimin %36’sını diğer değişken ile açıklanabildiği görülebiliyor. Ancak hala geriye açıklanmayan %64’lük bir kısım vardır. Eğer sizin değişkenlerinizin %36'lık parçasının açıklanması yeterli ise bu şekilde yorumlanabilir. Determinasyon katsayısının görselleştirilmesi aşağıdaki gibi verilmiştir.




Korelasyon Katsayısının Testi

Örneklemler üzerinden korelayon katsayısı hesaplamak istersek bu durumda korelasyon katsayısı yapmamız gerekmektedir. Korelasyon katsayısının hesaplanan biçimde yorumlanması mümkün olsa da korelasyon katsayısının anlamlılığın test edilmesi önemli bulgular vermektedir (Field, 2009, s. 171). Hipotez testlerine benzer şekilde yapılabilir.

      1.      Hipotezlerin belirlenmesi
ρ : evrendeki korelasyon katsayısı tahmini; r= örneklemdeki korelasyon katsayısı tahmini
H0: ρ =0  (korelasyon katsayısı sıfırdır)
HA: ρ ≠0 ; HA: ρ <0  ; HA: ρ > 0 
Bu aşamada hipotezlerin belirlenmesiyle birlikte korelasyon testinin yönü de belirlenir. Örneğin, alternatif hipotez ρ ≠0 biçiminde veriliyor ise yani korelasyon katsayısının sıfırdan farklı olup olmadığı merak ediliyorsa bu durumda çift yönlü hipotez testi kullanılmalıdır. Öte yandan, araştırmada ρ <0  gibi korelasyonun sıfırdan küçüklüğü test edilmek isteniyor ise tek yönlü hipotez testine başvurmalıyız.

      2.      Anlamlılık düzeyi belirlenir.
Alfa 0,05, 0,01 veya 0,001 alınabilir.

      3.      Test istatistiği hesaplanır.




      4.      Anlamlılığa karar verilir.

İstatistiksel karar t tablo değeri ve t hesap değeri karşılaştırılarak verilir. thesap  değeri ttablo değerinden büyük çıkarsa bu durumda H0 yani sıfır hipotezi reddedilir. Paket programlarının çıktısı yardımıyla ise p değerinin 0,05 veya 0,01’den küçük olması beklenir. p< 0,05 çıktığı durumlarda iki değişken arasındaki korelasyon katsayısı değerinin istatistiksel manada anlamlı olduğu sonucu çıkartılabilir.

Örnek: İlköğretim 7. Sınıf öğrencilerin öğrenme stillerinin akademik başarıları ile ilişkisinin merak edildiği bir araştırmada değişkenlerin sayısal değişkenler olmasından dolayı Pearson korelasyon katsayısı kullanılacaktır.
Veri setini indirmek için tıklayınız.

SPSS Uygulaması
Veriler SPSS data view kısmına girildikten sonra, Analyze bölümündeki Correlate menüsüne tıklanır. Sonrasında bivariate seçeneği tercih edilir. Diyalog penceresinde araştırılmak istenen değişkenler variables kutusuna aktarılır ve Pearson ve Flag significant correlations kısımları tıklanır. Eğer araştırmak istediğiniz ilişki tek yönlü ise one-tailed, çift yönlü ise two-tailed işaretlenir (Bu kısım hipotezlerin belirlenmesinde açıklanmıştır). Sonrasında OK tıklanarak analizin yapılması sağlanır. 




Saçılım Grafiğini oluşturma
Değişkenler için saçılım grafiğini ise Graphs bölümünden legacy dialogs sekmesindeki Scatter/Dot kısmına tıklanarak elde edilir. Buradan simple scatter işaretlenerek define tıklanır. X ve Y koordinatlarına ilgili değişkenler atanır. Sonrasında serpilme grafiği oluşturulur. 




Kısmi Korelasyon Katsayısı

İki değişken arasındaki ilişki analiz edilirken üçüncü bir değişkenin etkisinin kontrol edildiği ilişkisel analiz türüdür (Field, 2009, s. 186; Thompson, 2008, s. 112). Bazen aranan ilişki iki değişkenin dışındaki gizil değişkenlerden kaynaklanabilir (Alpar, 2016, s. 429; Büyüköztürk, 2015, s. 34). Bu sayede A ve B değişkenlerinin arasındaki ilişkiyi daha net bir biçimde ortaya çıkarmayı sağlamaktadır (Kalaycı, 2010, s. 117).

Kısmi Korelasyon katsayısına ait varsayımlar: İlişkileri araştırılan değişkenler sürekli olmalıdır.  Ayrıca, kontrol altına alınmak istenen değişkenler de sürekli değişken olmalıdır. Analize girecek tüm değişkenler normal dağılım göstermeliler (Büyüköztürk, 2015, s. 34; Can, 2018, s. 381).


 

İstatistik başarısı  - istatistik dersine karşı tutum- genel not ortalaması
Kısmı korelasyon katsayısının üç değişken için hesaplaması aşağıdaki formülde verilmiştir.





Üçten fazla değişken için kısmi korelasyon hesaplamaları daha karmaşık olduğu için bu tarz hesaplamalar için paket programlar kullanılabilir.


Kısmi Korelasyon Katsayısı SPSS Uygulaması: İki değişken arasındaki kısmi korelasyon katsayısını hesaplayabilmek için Analyze bölümdeki correlate kısmına gelinir ve partial sekmesi tıklanır. Çıkan diyalog penceresinde variables kısmına ilişkisi araştırılan değişkenler, controlling  for kısmına ise etkisi kontrol edilmesini istenilen değişken atılır. Options kısmında ise tüm olası değişkenlerin ikili korelasyonları hesaplanması isteniyor ise zero-order correlations seçeneği işaretlenmelidir. Sonrasında OK tuşuna basılarak kısmi korelasyon katsayısı hesaplanır.

Sonuçların Yorumlanması
Pearson korelasyon analizi sonuçlarına bakıldığında X ile Y arasında orta düzey pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki bulunmuştur (p < ,05). X ile Z ve Y ile Z değişkenleri arasında ise düşük düzeyde pozitif ve anlamlı ilişki tespit edilmiştir (p< ,05).

Sonuçların Raporlanması
Korelasyon katsayısını rapor ederken izlenmesi gereken basamaklar vardır. Öncelikle korelasyon katsayısının noktadan (ya da virgülden) önceki sıfırı makalede veya tabloda verilmemelidir. Tabloda veya metin içinde yazarken korelasyon katsayısının noktadan sonraki iki basamağı verilmelidir. Ayrıca belirlenen alternatif hipotezin tek yönlü mü yoksa çift yönlü mü alındığı ifade edilmelidir. Son olarak, analizin başında alınan anlamlılık düzeyleri de ( ,05, ,01 veya ,001) belirtilmelidir (Field, 2009, s. 193).


Tablo A
X, Y ve Z değişkenleri arasındaki korelasyon matrisi
Değişkenler
1
2
3
1.      X
-
,54*
,29*
2.      Y
,54*
-
,30*
3.      Z
,29*
,30*
-
Not. *p< ,05.

Korelasyon tablolarında * p< 0,05, ** p<0,01 ve *** ise p < 0,001 i temsil etmektedir.

Not: Yukarıdaki tablo APA 6 stiline göre hazırlanmıştır. Bu tablonun word haline ulaşmak için tıklayınız. 


Etki Büyüklüğünün Hesaplanması

Korelasyon analizinde etki büyüklüğünün hesaplaması çok kolaydır. Çünkü Pearson korelasyon katsayısı olan r tek başına etki büyüklüğünü temsil etmektedir (Field, 2009, s. 192). Cohen’e göre korelasyon katsayısı ± 0,1 olduğu durumlarda küçük etki, ±0,3 olduğunda orta etki ve ±0,5 hesaplandığında ise büyük etki sonucu çıkartılabilir.

Ancak diğer korelasyon katsayılarının hesaplama yöntemlerinde etki büyüklüğü bu kadar kolay yorumlanmamaktadır. Spearman katsayısı Pearson korelasyon katsayısı hesaplamasına benzer olsa da sıralanmış verileri kullandığı için Pearson gibi etki büyüklüğü için kullanmak doğru olmamaktadır (Field, 2009, s. 192-193). Benzer şekilde rS2 ve τ2 katsayılarının yorumlanması r2 determinasyon katsayısı gibi olmamaktadır.

Kaynakça

Akın, F. (2009). Sosyal bilimlerde istatistik. İzmir: Ekin Kitabevi.
Akbulut, Y. (2010). Sosyal bilimlerde SPSS uygulamaları: Sık kullanılan istatiksel analizler ve açıklamalı SPSS çözümleri. İstanbul: İdeal Kültür Yayıncılık.
Alpar, R. (2016). Uygulamalı çok değişkenli istatistiksel yöntemler. Ankara: Detay Yayıncılık.
Büyüköztürk, Ş. (2015). Sosyal bilimler için veri analizi el kitabı: İstatistik, araştırma deseni. Ankara: Pegem Yayıncılık.
Can, A. (2018). SPSS ile bilimsel araştırma sürecinde nicel veri analizi. Ankara: Pegem Yayıncılık.
Field, A. (2009). Discovering statistics using SPSS. Thousand Oaks, CA: Sage.
Güriş, S., & Astar, M. (2015). Bilimsel araştırmalarda SPSS ile istatistik. İstanbul: Der Yayınları.
Huck, S. W. (2012). Reading statistics and research. New York, NY: Pearson.
Howell, D. C. (2016). Fundamental statistics for the behavioral sciences. Boston: Nelson Education.
Kalaycı, Ş. (2010). SPSS uygulamalı çok değişkenli istatistik teknikleri. Ankara: Asil Yayın Dağıtım.
Özdamar, K. (2013). Paket programlar ile istatistiksel veri analizi-1: SPSS-MINITAB. Eskişehir: Nisan Kitapevi.
Salkind, N. (2015). İstatistikten nefret edenler için istatistik. Ankara: Pegem Akademi.
Thompson, B. (2008). Foundations of behavioral statistics: An insight-based approach. New York, NY: Guilford Press. 


Bu metine atıfta bulunmak için: Karakaya Özyer, K. (2019). Pearson Korelasyon Katsayısı [Blog]. Retrieved 24 June 2022, from https://nicelanalizlericindesteksistemi.blogspot.com/.